Yeşili ve yağmuru bol, güzellikleri bol Doğu Karadeniz yöremizin ülkemize kazandırdığı ve vaz geçemediğimiz temel içeceklerimizden olan çayın demlenişi hakkında bazı alışkanlıklarımızı düzeltmemiz gerektiğini sağlık uzmanları belirtirken demli, sağlıklı, keyif ve huzur veren ince belli bardakta, dem kokulu bir çayın nasıl olması gerektiğini belirtiyorlar…
Özellikle ülkemizde en çok tercih edilen içeceklerden biri olan çay, yanlış demlendiği takdirde birçok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Yapılan araştırmalarda, yanlış demlenmiş bir çayın sağlığımızı olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara sebep olacağı aşıklardır...
Yanlışların her zaman insan ailesi üzerine ters olgular ortaya çıkardığı bilinir. Çayında yanlış demlenmesi sonucu insan ailesinin bağışıklık sistemini bozacak çeşitli sağlık sorunlarına kapılar aralayacağı da bilinmelidir elbet...
Ülkemizin geleneksel mutfağının kadim içecekleri arasında önemli yer edinen, fito terapi özellikleri olan, bitkisel çaylardan, çayın yeri ve önemi her zaman baş sıralarda yer alır…
Günümüz dünyasında bağışıklık sistemini bozacak çok derin çalışmaların yapıldığı bilinmekle birlikte, birçok gıda ve yiyeceğin, bitkilerin genetiğinin bozulmuş olduğu da aşikârdır. İnsanlık ailesinin nüfusunu azaltmak, kendilerinin daha rahat yaşaya bilmesi için fıtratları bozan bu iğrenç çalışmaları modern dünyanın azgın çakalları bilinçli ve sistemli bir biçimde sürdürmeye devam ederlerken bir de biz masumların bilmeden yaptığı yanlışlar vardır ki; bu masumiyet kokan yanlışlar dayatılan tehlikeli sorunları daha da büyütmektedir…
Bize göre yazılı olmayan ama uzun süreçler sonrasında edinilen derin tecrübelerle ortaya çıkan, tartışmalara açık ama daha lezizi, daha sağlıklısı nasıl olur anlayışı içinde dem kokulu, sağlıklı, huzur ve keyif veren bir çayın nasıl demleneceğini söyle özetleye biliriz…
Çayın tadını, kokusunu, demini ve tazeliğini uzun süre koruması için acımsı, buruk bir tada dönüşmemesi için çay üzün süre ocak üstünde kaynar vaziyette durmaması gerekir…
Çay tam demini aldığı zaman ocak üzerinden alınmalı yada demliğin altındaki su hiç kaynamamalı…
Bu olumsuz durum canlı şahidi ben olmak üzere uzun süre sonra mide rahatsızlıklarına davetiye çıkararak gastrit, ülser gibi hastalıklara sebebiyet vere bilecektir…
Çay demlenirken veya demledikten sonra yüksek ısıya maruz bırakılmamalıdır. Eğer demlenme süresince ve demlendikten sonra yüksek ısıya maruz kalırsa çay, sağlığımızı tehdit ederek bağışıklık sistemimiz üzerine olumsuz etkiler yaparak Karadeniz insanının birinci sıradaki tehditkâr düşmanı “KANSER” bünyelerde görüle bilir…
Eğer içtiğimiz çay keyif verse bile ağızda bir acılık, buruk bir lezzet bırakıyorsa işte bu çay yüksek ısıya maruz kalmış demektir…
Dikkat edeceğimiz önemli bir hususta Demliğin altındaki su kısık ateşte kaynayacak ve demleyeceğimiz çay soğuk suyla demlenecek. Demlenen çay kaynamayacak ve demliğin altındaki suda kaynamaya devam etmeyecek…
Aşırı kaynamış suyun çaya dökülerek çay demlemeye bırakılırsa çaydaki yararlı bakteriler özelliklerini kaybederek zarar verecek bakterilere dönüşe biliyorlar…
Demlenmeye devam eden çay, acımsı ve buruk bir lezzet damakta bırakırsa bu zararlı bakterilerin çoğalmaya başladığı anlamı taşır…
Bir başka alışkanlığımız ise ocakta çay suyumuz kaynarken çaydanlığa çay koyup ısınmakta olan su demliğinin üzerine çaydanlığımızı kaymamızdır ki burada çay suyun kaynaması süresince rutubetlenecek, nemlenecek ve çay özelliğinde bozulmalar oluşacaktır…
Başka önemsediğimiz bir özellikte şayet çayımız tam demini almış ise ve çok kısa sürede tüketilmeyecekse çay süzülerek tortularından ayrılarak sadece çayın demli suyu demliğe konulmalıdır…
Bunların yanında dem kokulu iyi bir çay on beş- yirmi dakika demlenerek çay çökmelidir. Demlenmeden-çökmeden çay açılmamalıdır ve de mümkünse en uzun süre bir saat içinde tüketilmelidir…
Piyasada satılan çaylar yeni hasat çayları değil, rutubet ve nemden arınmış, güneş ve ışık görmeyen karanlık bir ortamda en az bir-bir buçuk yıl dinlenmelidir…
İnce belli bardakla, dem kokulu çayların ve dostlukların kurulduğu, gönül sohbetlerinin yapıldığı sağlıklı, huzurlu, keyifli vakitler ola…
Selam ve selametlerle…